Uhrevî Azap ve Cehennnem:

 



Şeytanî bir dürtü olan istikbâr, insanı kötü eylemlere sürükleyerek, biraz önce belirtilen dünyevî azap ve sıkıntılardan ayrı olarak, âhiret hayatını da zindana çevirmektedir. İman edenlere ödülleri, Allah’a kulluktan çekinenlere ve büyüklük taslayanlara cezaları verilecektir: “Mesih  de,  Allah’a  yakın  melekler  de  Allah’a  kul olmaktan asla çekinmezler. Kim O’na kulluktan çekinir ve istikbâr eder/büyüklük taslarsa, bilsin ki O, hepsini huzuruna toplayacaktır. İman edip sâlih amel işleyenlere ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çeviren ve müstekbirlik yapanlara/büyüklük taslayanlara gelince, onlara elem/acı verici şekilde  azap edecektir. Onlar, kendileri için Allah’tan başka ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulurlar (Kendilerini Allah’ın azabından kurtaracak bir kimse bulamazlar).” (4/Nisâ, 173)



İstikbâr ederek büyüklük taslamış şımarık zenginlerin feryadı, âhirette onlara hiçbir yarar sağlamaz: “Sonunda, refah ve bolluk içinde şımarık varlıklılarını azapla yakaladığımız zaman feryad ederler. Onlara şöyle deriz: ‘Bugün boşuna feryâd edip sızlanmayın. Zira bizden yardım göremeyeceksiniz. Çünkü ayetlerimiz size okunurdu da siz, buna karşı müstekbirce kibirlenip büyüklenerek arkanızı döner, geceleyin hezeyanlar savurur, ağzınıza geleni söylerdiniz.” (23/Mü’minun, 64-67)



“İnkâr edenler, ateşe arzolundukları gün, onlara şöyle denir: ‘Dünyadaki hayatınızda sizin için güzel olan herşeyi harcadınız, onların zevkini sürdünüz. Ama bugün, yeryüzünde haksız yere istikbâr edip büyüklük taslamanızın ve yoldan çıkmanızın karşılığında alçaltıcı bir azap göreceksiniz.” (46/Ahkaf, 20) (10)