İnsanın Yaratılışı

Allah’a inanmadıkları için, insanın Allah tarafından yaratıldığını da kabul etmeyen maddeciler,  insanın  tabiattan  geldiğini,  yani  insanı  tabiatın  yarattığını  iddia ederler.  Kör  ve şuursuz bir tabiatın nasıl yaratıcı olabileceğini izah edemeseler de, hiç değilse kendilerini kandırmak için bir yaratıcı bulma ihtiyacıyla, tabiata yaratmada yardımcı olarak tesadüfü de ortaya atarlar. Tabiat ve tesadüfün yaratıcı olamayacağını anlamak için aslında çok zeki olmaya bile gerek yoktur. Zaten aklı başında hiç kimse, bu iddialara meyletmez.



Maddecilerin “nereden geldik?” sorusuna cevap olarak, maymundan geldikleri şeklindeki bir başka iddiaları ise, değil insanların; kargaların (hatta maymunların) bile güleceği bir uydurmadır. Domates tohumundan biberin, patlıcandan karpuzun, nohuttan mercimeğin olmadığı gibi, köpekten de koyun sürüsü, maymundan da insan nesli türeyemez. İnsanın maymundan türediğini savunanlar, insanın kendisini tanımasına engel olarak ona hükmetmeyi hedeflemişlerdir. İnsan maymundan türediyse, maymunu kim yarattı? Maymun başka varlıklardan türediyse onları kim yarattı? Onları yaratan Allah, insanı yaratamaz mı? İnsan maymundan türediyse bugün maymun olarak yaşayan hayvanlar niye insan olamadılar?



Bu maddecilere göre, şans tarihte sadece bir tek maymuna gülmüş ve o, maymunluktan kurtularak, onun nesli insan olarak devam etmiştir. Diğer maymunların suçu neydi de bir türlü evrimleşerek maymunluktan kurtulup insan olamadılar? Aslında bu iddiayı savunup hayvanlaşanlar, kendi seviyelerini yükseltip hayvanlara eş olmaya çalışıyorlar. Allah (c.c.), insanda bulunan melek ve Âdemiyet tabiatının özelliklerini kaybettiklerinden böyleleri için şöyle buyurmaktadır: “Onlar hayvan gibidir, hatta hayvandan daha aşağıdırlar.” (7/A’râf, 179) Bu âyetin ifadesi, inanmasalar bile tecelli ediyor ve inançsızlar itiraf ediyorlar; "biz Âdem oğlu adam değil; maymun çocuğuyuz, "hayvan oğlu hayvanız" demek istiyorlar. Maymun gibi maskaralık yapıyorlar. Bırakın bunlar, peygamber çocuğu olmaya lâyık olmadıkları için Âdem oğlu olduklarını kabul etmesin, hayvan çocuğu olsunlar. Bizim aslımız da nesebimiz de bellidir; atamız Adem, ata yurdumuz ve ana vatanımız da cennettir.



“Muhakkak ki biz insanı en güzel  şekilde yarattık.” (95/Tîn, 4) İman ve akıl gibi özelliklerle hayvandan çok farklı olan insanın, temel manevî  özelliklerini  görmezden  gelerek  insanı  (daha doğrusu kendilerini) hayvan diye tanımlayanlar vardır. Bunlar, insana insandan bir ata yakıştıramadıkları gibi, insanı konuşan hayvan, düşünen hayvan gibi hayvan olarak da ifade etmek isterler. Bu yaklaşım, insanı sömürmek, istedikleri gibi gütmek için onu hayvanlaştırmak, sürüleştirmek ihtiyacından kaynaklanmıştır.



Mü’minler, “nereden geldin?” sorusuna cevap olarak, ilahî vahyin haber verdiği şekilde, Allah’tan geldiklerini, yani evreni ve içindeki her şeyi olduğu gibi, kendilerini de Allah’ın yarattığını belirtirler.  Bütün müslümanlar, Hz. Adem’in Allah tarafından topraktan yaratıldığına; diğer bütün insanların da Hz. Adem ve onun hanımı Hz. Havva’dan çoğaldıklarına inanmak mecburiyetindedirler.



“Ey insanlar! Sizleri bir tek kişiden (Adem’den) yaratan, ondan da eşini (Havva’yı) vücuda getirerek, ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbınızdan korkun.”  (4/Nisâ, 1) [505]