6) Sabır Etmek

Rabbimiz Allah, sabreden muvahhid mü’minlerin ön­deri, kulu ve Rasulü Muhammed (s.a.s.)’e şöyle buyurur:



“Andolsun, senden önce de Rasuller yalanlandı. Onlara yar­dımımız gelinceye kadar yalanladıkları ve eziyete uğra­tıldıkları şeye sabrettiler. Allah’ın sözlerini (va’dini) değiş­tirebilecek yok­tur. Andolsun, gönderilenlerin haberlerinden bir bölümü sana da geldi.” (En’âm, 6/34)



“Artık sen, sabret, Rasullerden azim sahiblerinin sab­rettiği gibi.” (Ahkaf, 46/35)



“Öyleyse sen, sabret. Şübhesiz Allah’ın va’di haktır. Ke­sin bilgiyle inanmayanlar, sakın seni telaşa kaptırıp hafif­liğe (veya gevşekliğe) sürüklemesin.” (Rum, 30/60)



“Sabret, senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli düzenlerden do­layı sıkıntıya düşme.



Şübhesiz Allah, korkup sakınanlarla ve iyilik edenlerle bera­berdir.” (Nahl, 16/127-128)



Ümmetin önderi ve hayat örneğine yapılan bu hitablar, O’nun varisleri olan muvahhid mü’minleri de kuşatır… Rasulullah (s.a.s.)’i örnek edinip O’nun Sünneti’yle amel etmeye gayret eden muvahhid mü’minler de, önderleri gibi sabretmelidirler… Rabbimiz Allah’ın kendilerine verdiği bütün imkânları, emrolundukları gibi, yani örnekleri Rasulullah (s.a.s.)’den gördükleri gibi kullandıktan sonra hak üzere ayak diretecek ve haklarında hayırlı bir sonuç yaratması için geri kalanı yegâne Rabbimiz Allah’a havale edecekler… İşte, sabretmek budur!.. İmtihan sırasında, bü­tün zorluklara imkânların en son noktasına kadar diren­mek, sızlanıp şikayet etmemektir sabır… Bir zorlukla bera­ber iki kolaylığın olduğuna inanmak[483] ve zora dayanabil­mektir sabır!..



Rabbimiz Allah şöyle buyurur:



“Sabır ve namazla yardım dileyiniz. Bu, şübhesiz, içi say­gıyla ürperenlerin dışında kalanlar için bir ağırlıktır.” (Bakara, 2/45)



“Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçek­ten Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/153)



Yahya b. el-Yeman der ki:



- Sabır, Allah’ın sana rızık olarak verdiği hâlden başka­sını temenni etmemek, Allah’ın senin için hükmetmiş olduğu dünya ve ahirete dair hükümlerine rıza göstermektir.



Emirü’l-mü’minin İmam Ali (r.a.) şöyle der:



- Sabrın imana göre durumu, başın cesede karşı ko­numu ayarındadır.[484]



İnsanı ihya meselesi, bir sabır meselesidir… Çok uzun zaman alan ve hayırlı bir sonuç için çok direnmek isteyen bir meseledir… Bundan dolayı, insanın ihyası ve hidayet bulması meselesiyle ilgilenen muvahhid şahsiyetlerin, bu konudaki her zorluğa ve her olumsuzluğa karşı sabretmesi gerekir… Böyle bir direniş, hayır üzere olmak ve hayırlı bir sonuca ermek demektir… Zafer, sabredenlerindir… Sabır, zaferin anahtarıdır… Bütün varlığı Allah için olan muvahhid mü’minler, sabrı kuşandıkları zaman zafere ula­şırlar inşallah!..



Abdullah İbn Ömer (r.anhuma)’nın rivayetiyle şöyle buyuruyor Rasulullah (s.a.s.):



“Halk arasına girip de eziyetlerine sabreden mü’minin sevabı, halk arasına girmeyen ve onların eziyetlerine sab­retmeyen mü’minin sevabından daha fazladır (ve daha ha­yırlıdır).”[485]



Suhayb (r.a.)’dan:



Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:



“Mü’minin işine şaşarım. Gerçekten onun bütün işleri hayırlıdır. Bu, mü’minden başka hiçbir kimsede yoktur.



Kendisine varlık isabet ederse, şükreyler. Bu, onun için hayır olur. Darlık isabet ederse, sabreyler. Bu da onun için hayır olur.”[486]



Ebu Said el-Hudrî (r.a.)’dan:



Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur:



“Şu muhakkak ki, kim (isteyip) iffetli kalmak isterse, Allah onu, iffetli kılar. Kim de sabretmeye çalışırsa Allah, ona da sabır ihsan eder.



Kim insanlardan müstağnî olmak isterse, Allah onu müstağnî kılar. Sizlere, sabırdan daha hayırlı ve sabırdan daha geniş hiçbir atiye asla verilmemiştir.”[487]


Ve'l-Asr
i1 harfi