İhsanın Önemi

Mü’min, yalnızca ibadette değil, bütün davranışlarında ihsan üzerinde bulunur. Hatta bir hayvan boğazlerken bile ‘ihsan’ ile, şefkat ile boğazlanması emredilir. (Müslim, Sayd/57, Hadis no: 1955, 3/1548. Ibnu Mace, Zebaih/3, Hadis no: 3170, 2/1058. Ebu Davud, Edahí/12, Hadis no: 2815, 3/100. Tirmizí, Diyât/14, Hadis no: 1409, 4/23. Nesâí, Zahâyâ/22, 7/200.)



Yapılan iyiliklerin ‘ihsan’ üzere olabilmesi için, ibadetlerin Allah rızası için yapılması şarttır. Çünkü amellerde-ibadetlerde gözetilen amaç budur.



Anne-babaya ihsan edilmesi emrediliyor. Çünkü onlar çocuklarına küçükken yeterince ihsanda bulunmuşlardır. (17 Isra/23. 46 Ahkaf/15)



Halk arasında, yapılan maddi yardımlar da ‘ihsan’ denildiğini hatırlayalım. Fakirlere veya muhtaçlara yardım etmeyi ‘ihsanda bulundu, ihsan etti’ şeklinde adlandırırlar.



Müslüman, insanlara güzellikle ‘ihsan ahlakıyla’ davranır. İbadetlerini ‘ihsan’ şuuruyla yapar. Kendisine yapılan ‘ihsan’ları –iyilikleri-, gerek Allah’tan gelsin gerek kullardan gelsin- inkâr etmez, ihsana ihsanlar karşılık verir. (2 Bekara/195)



Mü’min, ihsan sahibi olmasının (muhsin olmasının) karşılığını yine ilâhí ihsan olarak Rabbinden bekler. (55 Rahman/60) [259]


İHSAN
i1 harfi