a) Sözle icap ve kabul:

İnsanların konuşarak anlaşması asıldır. Yazı sadece unutma veya inkâr halinde ispat kolaylığı sağlar ve geleceğe ait hak ve görevleri tespite yarar (el-Bakara, 2/282). Satım akdinde maksadı anlatacak sözlerin, mülkiyetin nakli sonucunu doğuracak ifadeler olması gerekir. Başka bir deyimle, bu sözlerin temlik ve temellük anlamı taşımaları gereklidir (el-Kâsânî, a.g.e, V, 133). İcap ve kabulde söze değil anlama itibar edilir. Kelimenin sözlük anlamından çok sözleşmeyi yapanlar tarafından hangi anlamda kullanıldığı araştırılır ve ona göre hüküm verilir. Meselâ; bir kimse diğerine; "bu malı sana yüzbin lira karşılığında hibe ettim" dese, alıcı da kabul iradesini açıklayınca, hibe akdi değil, satım akdi meydana gelmiş olur (el-Kâsânî, a.g.e, V, 133; İbnü'l-Hümâm, a.g.e, II, 364, V, 46; el-Mevsilî, el-İhtiyâr, Kahire t.y., II, 4, 111, 83).



Akitlerde sözcükler manayı yansıttığı için, önce sözcük ve anlamı birlikte değerlendirilir ve her ikisine birlikte itibar edilir. Sözcükle anlamı uzlaşmazsa, anlam esas alınır (Mecelle, Madde, 3; Ali Haydar, Düraru'l-Hukkâm, İstanbul 1330/1912,I, 35). Hadiste; "Ameller niyetlere göredir" (Buhârî, Bed'ül- Vahy, 1: Müslim, İmâre, 155) buyurulmuştur.