8) Recâ (Umutvar Olmak):

“Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa, salih amel işlesin ve rabbine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin.” (Kehf: 18/110)



Yani Allah’tan korkan, Allah’tan mükafat uman, O’nun azabından korkan, O’na kavuşmayı ve O’nu görmeyi uman kimse sadece Allah’ın rızasını gözeterek şeriata uygun amel işlesin demektir. Allah Teala amellerin kabul edilmesi için şu iki şartın gerçekleşmesini istiyor:



1) Amelin sadece Allah rızası için işlenmesi



2) Amelin Allah’ın istediği şekilde yapılması.



Bu iki şarttan biri eksik olursa yapılan amel kabul edilmez. [45]



Recâ (ümit) insanın elde edilmesi muhtemel olan bir şeyi umması demektir. Bazan elde edilme ihtimali uzak olan bir şey hakkında da kullanılır ve bu da yakınmış gibi kabul edilir.



Zillet ve boyun eğmeyi ihtiva eden bir recâ (umut) ancak yüce Allah’a karşı duyulur. Böyle bir umudun Allah’tan başkasına bağlanması ümid edenin kalbinin durumuna göre ya küçük ya da büyük bir şirktir.



Şunu bilelim ki övülmeye değer olan recâ ancak yüce Allah’a itaat edip bu itaatin sevabını bekleyen ya da ma’siyetlerinden tevbe edip, tevbesinin kabul edilmesini ümid eden kimseler hakkında söz konusudur. Amelsiz bir ümit (reca) ise aldanıştır ve yerilen hoş bir temennidir. [46]