1) Dua:

“Gerçek dua, yalnızca O’na yapılır. O’ndan başka dua ettikleri ise, kendilerinin hiç bir isteğini yerine getiremezler. Onların durumu tıpkı ağzına gelsin diye suya avuçlarını uzatan kimseye benzer. Oysa su onun ağzına gelmez. İşte kafirlerin duası böyle boşa gitmektedir.” (Ra’d: 13/14)



“Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim, Şüphesiz bana ibadeti büyüklüklerine yediremeyenler yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min: 40/60)



Allah Teala kullarının, yalnızca kendilerine dua etmelerini emretti ve dua ettikleri zaman da kabul edeceğine dair söz verdi. Bu da duanın ibadet olduğunu gösterir. Üstelik dua ibadetlerin en üstünüdür. Bu ayetler gösteriyor ki Allah Teala kendisine dua edilmesinden hoşnut olur. 



Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:



“Allah’tan istemeyen (dua etmeyen) kimseye Allah kızar.”[26]



“Dua ibadetin beynidir.”[27]



Ayet-i kerime duanın da ibadetten olduğuna delildir. Çünkü bu böyle olmasaydı, yüce Allah’ın “Şüphesiz bana ibadeti büyüklüklerine yedirmeyenler...” diye buyurmak yerinde olmazdı. Her kim yüce Allah’tan başkasının güç yetiremediği bir hususu Allah’tan başkasından dua edip isteyecek olursa, o kimsenin dua ettiği varlık ister hayatta olsun, ister ölmüş bulunsun müşrik ve kâfir bir kimse olur. Bir kimsenin bir başkasına; Ey filan bana yemek yedir, ey filan bana su içir gibi sözlerle, hayatta olan bir kimsenin güç yetirebileceği bir şeyi istemesinde ise bir sakınca yoktur.



Böyle bir işi ölmüş ya da gaib (hazır olmayan) dan isteyen bir kimse ise müşriktir. Çünkü ölü ya da hazır olmayan (gaib) bir kimsenin böyle bir işi yapmasına imkan yoktur. Onun böyle dua etmesi, o kimsenin kainatta bir tasarrufunun bulunduğuna inandığının delilidir. Böylelikle bu kişi müşrik olur.