Hüzün; Anlam ve Mâhiyeti
Hüzün (huzn): İstenmeyen bir durumun başa gelmesinden veya geçmişteki bir kayıptan duyulan keder, üzüntü şeklinde tanımlanır. Hüzün kelimesi, insanın maddî veya mânevî kayıp ve eksiklerinden duyduğu üzüntü için kullanılır. Zıddı, sürûr ve ferahtır.
Râgıb el-İsfahânî, hüznü kederden hâsıl olan iç sıkıntısı şeklinde tanımladıktan sonra bu sıkıntının irâdî olmadığını, bu sebeple Kuranda geçen üzülme veya üzülmeyin gibi ifadelerin gerçekte hüzünlenmeyi değil; bu duyguya götüren davranışlardan sakınmayı öğütlediğini belirtir. Hz. Hatice ve Ebû Tâlibin ölümleri Hz. Peygamberi derinden üzdüğü için bu ölümlerin vuku bulduğu yıla İslâm tarihinde senetül-hüzn, yani hüzün yılı denilmiştir.
Râgıb el-İsfahânî, hüznü kederden hâsıl olan iç sıkıntısı şeklinde tanımladıktan sonra bu sıkıntının irâdî olmadığını, bu sebeple Kuranda geçen üzülme veya üzülmeyin gibi ifadelerin gerçekte hüzünlenmeyi değil; bu duyguya götüren davranışlardan sakınmayı öğütlediğini belirtir. Hz. Hatice ve Ebû Tâlibin ölümleri Hz. Peygamberi derinden üzdüğü için bu ölümlerin vuku bulduğu yıla İslâm tarihinde senetül-hüzn, yani hüzün yılı denilmiştir.
H harfi
- el-HÂDÎ
- el-HAKÎM
- el-HİCR SÛRESİ
- HABER
- HABER-İ MEŞHÛR
- HABERLERİN TETKİKİ
- HABEŞİSTAN HİCRETİ
- HÂBİL (VE KÂBİL)
- HABÎS
- HABLULLAH
- HACAMAT (HİCAMAT)
- HACB
- HÂCER
- HACİZ, HACZ
- HAÇ (SALİB)
- HAÇLI SEFERLERİ
- HAD, HADLER
- HADÂNE BÂBI
- HADLER BAHSİ
- Hudud:
- HADÎS
- HÂDİS
- HAFAZA MELEKLERİ
- HAFİ
- HÂFIZ
- HAFSA BİNTİ ÖMER İBN el-HATTAB (r.a)
- HAK, HAKLAR
- HAKEM BABI
- HÂKİMİYET
- HAKK