d) Taş Yapıştırmak:
Gaybdan haber almak ve gelecek konusunda bilgi sahibi olmak merakının en garip ve akıl almaz tezâhürlerinden biri de daha çok kadınların ilgi gösterdikleri taşa taş yapıtırma hurâfesidir. Bu da niceleri gibi türbeler çevresinde uygulanmaktadır. Genellikle türbe içinde veya yakınındaki herhangi bir taş veya duvar bu iş için kullanılmaktadır.
Taş yapıştırma hurâfesinde dikkat çeken husus; o türbedeki zat aracılığı ile tutulan niyetin Allah katında kabul görüp görmediğinin öğrenileceği zannı, hatta dileklerin bizzat türbede bulunandan dilendiğine inanılmasıdır. Bazen de taş yapıştırılan taşta/duvarda bir kutsiyet vehmedilmesinin bu eyleme vesile kılındığı görülür. Tabii bütün bunlar, putperestlik, yani kutsiyet izâfe ederek putlara tapınma sapıklığının bir uzantısı olmaktadır. İslâm'ın en ciddi mücâdele hedeflerinden birincisi olan putperestlik kalıntılarının, çağdaş müslümanın hayatında uygulama imkânı bulması ne kadar ters bir durumdur. Hz. Peygamber'in vefâtından sonra İslâmdan ayrılan mürtedlerle en amansız mücâdeleyi/savaşı Hz. Ebu Bekir vermiştir. Bu yüzden çağdaş irtidat olaylarına İslâm mütefekkirleri "Ebu Bekir'i olmayan irtidat" demektedirler. Hz. Ömer de bid'at, hurâfe ve bâtıl inanışlara karşı pek büyük bir hassâsiyet içinde olmuştur. Bu yüzden çağdaş hurâfe ve bâtıl inanışlara da "Ömer'i olmayan hurâfeler" denilebilir.
Taş yapıştırmakla geleceği hakkında bilgi edindiğini, dileğinin kabul edilip edilmediğini öğrendiğini sanan câhillere Buhârî ve Müslim gibi sahih hadis kitaplarında, kendisinden nakledilen bir hadiste gördüğümüz Hz. Ömer'in şu tavrını hatırlatmakta büyük fayda olabilir: Hz. Ömer, bir haccında Haceru'l-Esved'e yaklaşıp öpmüş ve sonra kulaklara küpe şu sözleri söylemiştir: "Çok iyi biliyorum ki sen zararı ve faydası olmayan sade bir taş parçasısın! Eğer Rasûlullah'ın seni öptüğünü görmeseydim asla seni öpmezdim!"
Nerede ve ne şekilde olursa olsun herhangi bir taşa şu ya da bu şekilde taş yapıştırmakla tutulan niyetin gerçekleşeceğine inanmak gibi bir sapıklıktan vazgeçilmesi ve böyle hurâfelerle sevinen veya yerinenlerin ikaz edilmesi, akıl ve İslâm çizgisine gelmelerinin öğütlenmesi Tevhide hizmet noktasından önem arzetmektedir. "Allah bize kâfidir ve O, ne güzel vekîldir." (Âl-i İmrân: 3/173) [773]
Taş yapıştırma hurâfesinde dikkat çeken husus; o türbedeki zat aracılığı ile tutulan niyetin Allah katında kabul görüp görmediğinin öğrenileceği zannı, hatta dileklerin bizzat türbede bulunandan dilendiğine inanılmasıdır. Bazen de taş yapıştırılan taşta/duvarda bir kutsiyet vehmedilmesinin bu eyleme vesile kılındığı görülür. Tabii bütün bunlar, putperestlik, yani kutsiyet izâfe ederek putlara tapınma sapıklığının bir uzantısı olmaktadır. İslâm'ın en ciddi mücâdele hedeflerinden birincisi olan putperestlik kalıntılarının, çağdaş müslümanın hayatında uygulama imkânı bulması ne kadar ters bir durumdur. Hz. Peygamber'in vefâtından sonra İslâmdan ayrılan mürtedlerle en amansız mücâdeleyi/savaşı Hz. Ebu Bekir vermiştir. Bu yüzden çağdaş irtidat olaylarına İslâm mütefekkirleri "Ebu Bekir'i olmayan irtidat" demektedirler. Hz. Ömer de bid'at, hurâfe ve bâtıl inanışlara karşı pek büyük bir hassâsiyet içinde olmuştur. Bu yüzden çağdaş hurâfe ve bâtıl inanışlara da "Ömer'i olmayan hurâfeler" denilebilir.
Taş yapıştırmakla geleceği hakkında bilgi edindiğini, dileğinin kabul edilip edilmediğini öğrendiğini sanan câhillere Buhârî ve Müslim gibi sahih hadis kitaplarında, kendisinden nakledilen bir hadiste gördüğümüz Hz. Ömer'in şu tavrını hatırlatmakta büyük fayda olabilir: Hz. Ömer, bir haccında Haceru'l-Esved'e yaklaşıp öpmüş ve sonra kulaklara küpe şu sözleri söylemiştir: "Çok iyi biliyorum ki sen zararı ve faydası olmayan sade bir taş parçasısın! Eğer Rasûlullah'ın seni öptüğünü görmeseydim asla seni öpmezdim!"
Nerede ve ne şekilde olursa olsun herhangi bir taşa şu ya da bu şekilde taş yapıştırmakla tutulan niyetin gerçekleşeceğine inanmak gibi bir sapıklıktan vazgeçilmesi ve böyle hurâfelerle sevinen veya yerinenlerin ikaz edilmesi, akıl ve İslâm çizgisine gelmelerinin öğütlenmesi Tevhide hizmet noktasından önem arzetmektedir. "Allah bize kâfidir ve O, ne güzel vekîldir." (Âl-i İmrân: 3/173) [773]
ATALAR YOLU
- Atalar Yolu; Anlam ve Mâhiyeti
- Atalar Yolu, Her Dönemdeki Câhiliyyenin Temel Dinidir
- Kur'ân-ı Kerim'de Atalar Yolu İle İlgi Âyetler
- Atalar Kültü; Sosyal Çevre ve Geleneğin Putlaştırılması
- Sosyal Çevre:
- Atalar Kültü:
- ATALAR DİNİ
- HURÂFE-HURAFECİLİK
- Hurâfe; Anlam ve Mâhiyeti
- 1) Bid'atler:
- 2) İsrailiyyat:
- 3) Batıl İnançlar:
- 4) Esâtîr:
- 5) Hurafeler:
- Hurâfe-Atalar Dini İlişkisi:
- Hurâfe-Ümniyye İlişkisi:
- Çokça Görülen Hurâfe ve Bâtıl İnanışlar
- 1) Ölüler ve Kabirlerle/Türbelerle İlgili Hurâfeler
- a) Türbelere Adak:
- b) Ölülere Yalvarıp Duâ Etmek:
- c) Çaput Bağlamak:
- d) Mum Yakmak:
- e) Cenâzeye Çelenk Götürmek ve Yeşil Düşmanlığı:
- 2) Günlerle İlgili Hurâfeler
- a) İki Bayram Arası Nikâh Kıyılmaz mı?
- b) Salı Yola Çıkılmaz, Cuma İş Yapılmaz mı?
- 3) Gaybdan Haber Vermeye Bağlı Hurâfeler
- a) Gaybı Bilmek Mümkün mü?
- b) Falcılık ve Fala Baktırmak:
- c) Ruh Çağırma:
A harfi
- ADAM ÖLDÜRMEK
- ÂDİLE
- ÂDİL-İ MUTLAK
- ADL
- ADN CENNETİ
- ÂFÂK
- AF-AFV
- AFYON
- AĞAÇ
- AĞIT
- AĞLAMA
- ÂHÂD HABER
- AHBÂR
- AHD
- AHD-İ ATİK
- AHD-İ CEDİD
- AHFÂD
- AHİ, AHİLİK
- ÂHİR ZAMAN
- ÂHİRETE İMAN
- AHKÂM
- AHKÂMU'Ş-ŞER'İYYE
- AHKEMÜ'L-HÂKİMİN
- AHLÂK
- AHMED B. HANBEL
- AHRÛF-İ SEB'A
- AHSEN
- AİLE
- AKABE
- AKABE BEY'ATLARI
- AKIL
- ÂKİLE
- AKLÎ DELİL
- AKRABA
- AKSIRMAK
- ÂL, ÂLU MUHAMMED
- ALACAKLI
- ALAY, ALAY ETMEK
- ALDATMAK
- ÂMİNE BİNTİ VEHB
- ARZ
- ASHÂBU'S-SEBT
- ASHÂBU'S-SUFFE
- ASHÂBÜ'S-SÜNEN
- ÂSÎ
- AŞÛRÂ
- ASKER TEÇHİZİ
- ASR, ASIR
- ASR-I SAÂDET
- ÂŞİR
- AŞİR (AŞR-I ŞERİF)
- AT ETİ
- AT SÜTÜ
- ATALAR YOLU
- ATEİZM
- AV, AVCILIK
- AVÂRIZ
- AVL, AVLİYE
- AY MUCİZESİ
- AYB
- ÂYET
- ÂYETLERİ UCUZA SATMAK
- ÂYETULLAH
- ÂYETÜ'L-KÜRSÎ
- ÂYİN
- AYIP ARAŞTIRMAK
- AYIP ÖRTMEK
- ÂYİSE
- AYN
- AYNE'L-YAKÎN
- AZÂZÎL
- AZİL
- AZÎMET
- AZRÂİL (ÖLÜM MELEĞİ)
- el-AFÜV
- Hz. ÂİŞE (r.a.)
- AHMED
- ALEM
- ÂLEM
- ALFABE
- ÂL-İ ABÂ
- ALİ İBN EBİ TALİB
- ÂLİM
- ALIN YAZISI
- ALLAMÜ'L-GUYÛB
- ALTIN KULLANMAK
- ÂLU İBRAHİM
- ÂLU İMRÂN
- ÂLU YÂ'KUB
- AMEL-İ KESÎR
- ÂMENTÜ
- ÂMİL
- ÂMİN
- ÂMİR
- ÂMM
- AMMAR b. YASİR
- AMME HUKÛKU
- AMR b. EL-AS
- Amr İbnu Ümmi Mektum
- ANASIR-I ERBAA
- ANAYASA
- Anayasa Türleri:
- ARABULMAK
- A'RAF
- ARAFÂT
- A'RAZ
- ARÂZÎ
- AREFE
- ÂRİYET
- ARİYET KİTABI
- ARKADAŞ, ARKADAŞLIK
- ARŞ
- ARZ-I MEV'UD
- ASABE
- ASABİYE-ASABİYYET-IRKÇILIK
- ASHÂB
- ASHÂBU'L-A'RÂF
- ASHÂBU'L-ESER
- ASHÂBU'L-EYKE
- ASHÂBÜ'L-FERÂİZ
- ASHÂBU'L-FİL
- ASHÂBU'L-HİCR
- ASHÂBU'L-KARYE
- ASHÂBU'L-KEHF
- ASHÂBU'L-MEDYEN
- ASHÂBU'L-MEŞ'EME
- ASHÂBU'L-MEYMENE
- ASHÂBU'L-UHDÛD
- ASHÂBU'L-YEMİN
- ASHÂBU'R-REDD
- ASHÂBU'R-RESS
- ASHÂBU'R-REY
- ASHÂBU'Ş-ŞİMÂL
- ÂSİYE
- AVLANMA KİTABI
- AVRET
- AZÂB, AZAP
- AZAD ETMEK
- AZARLAMAK
- ÂZER
- AZÎZ HADÎS
- el ÂHİR