c) Hubs:
Hubs, çirkin, pis, değersiz anlamlarına gelir. Habîs: Tayyibin zıddı olan habîs, hubs ve habâset kökünden olup "değersizlik ve bayağılığı yüzünden hoşa gitmeyen somut veya soyut varlık veya durum" anlamına gelir. Sözgelimi cinsel suçlarla (21/Enbiyâ, 74; 24/Nûr, 26) birlikte, insanın tab'an nefret ettiği kan, leş, domuz eti gibi bizzat murdar olan (somut) şeylerin yanında; hükmen murdar olan (soyut) ribâ, rüşvet vb. kazançlar da bu kapsama dâhildir. Haksız yollarla yenen "yetim malı"nı habîs olarak nitelendiren (4/Nisâ, 2) Kur'an, inançsızlık ifade eden kelimeleri de bu kavramla ifade eder (14/İbrâhim, 26). Livâtadan habâis diye bahseden 21/Enbiyâ sûresinin 74. âyetinde olduğu gibi habîs bazen fâhişe ve fahşâ ile eşanlamlı kullanılır. Tayyib-habîs şeklinde ikili kullanıldığında da haram-helâl (4/Nisâ, 2; 7/A'râf, 157); iman-küfür (14/İbrâhim, 24, 26); mü'min-kâfir (3/Âl-i İmrân, 179; 5/Mâide, 100; 8/Enfâl, 37; 16/Nahl, 32); ahlâklı-ahlâksız (24/Nûr, 26); verimli-verimsiz (7/A'râf, 58) anlamlarına gelir.
H harfi
- el-HÂDÎ
- el-HAKÎM
- el-HİCR SÛRESİ
- HABER
- HABER-İ MEŞHÛR
- HABERLERİN TETKİKİ
- HABEŞİSTAN HİCRETİ
- HÂBİL (VE KÂBİL)
- HABÎS
- HABLULLAH
- HACAMAT (HİCAMAT)
- HACB
- HÂCER
- HACİZ, HACZ
- HAÇ (SALİB)
- HAÇLI SEFERLERİ
- HAD, HADLER
- HADÂNE BÂBI
- HADLER BAHSİ
- Hudud:
- HADÎS
- HÂDİS
- HAFAZA MELEKLERİ
- HAFİ
- HÂFIZ
- HAFSA BİNTİ ÖMER İBN el-HATTAB (r.a)
- HAK, HAKLAR
- HAKEM BABI
- HÂKİMİYET
- HAKK