Kabrin Üzerine Oturmak, Ayak Basmak ve Mezarlıkta Tuvalet İhtiyacını Gidermek

Ebu Hureyre’den (r.a.) şöyle dediği rivayet edilir. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:



“Sizden birinizin bir ateş parçası üzerine oturarak elbisesinin yanması ve ateşin derisine kadar ulaşması onun için bir kabrin üzerine oturmasından daha hayırlıdır.”[223]



Bazı insanların, ölülerini gömerken kabirlerin üzerlerine bastıklarını görürsün. Diğer ölülere ihtiram göstermeksizin yakındaki kabirlerin üzerine basarlar, hatta ayakkabılarıyla basarlar ve buna aldırmazlar. Bu yanlış davranışın büyüklüğüyle ilgili Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:



“Bir ateş parçasının veya kılıcın üzerinde yürümem ya da ayakkabılarımın ayaklarıma dikilmesi bana bir müslümanın kabri üzerinde yürümemden daha sevimlidir...”[224]



Mezarlık arazisini işgal edip üzerinde işhanı veya konut inşaatı yapanların hali ne olur?!



Mezarlıklarda tuvalet ihtiyacını gidermek ve pislemek ise bazı ahlaksızların yaptığı bir iştir. Tuvalet ihtiyacı gelince bir mezarlığın duvar dibine yaklaşıp veya içeriye girip çirkin kokusu ve pisliği ile ölülere eziyet verir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:



“Kabirler arasında tuvalet ihtiyacını gidermemle çarşı ortasında gidermem, ikisi de benim için birdir.”[225]



Yani mezarlıkta tuvalet ihtiyacını gidermenin çirkinliği çarşıda, insanların önünde avretini açıp tuvalet ihtiyacını gidermenin çirkinliği gibidir. Pislikleri ve çöpleri bilerek mezarlıklara (özellikle duvarları yıkılmış ve terkedilmiş olanlara) atanların bu tehditten payları vardır. Kabirleri ziyaret sırasında uyulması gereken kurallardan biri de kabirler arasında yürünmek istendiği zaman ayakkabıların çıkarılmasıdır. [226]