Elbise, Duvar, Kağıt vb. Üzerine Canlı Resim Yapmak

Abdullah İbni Mes’ud’dan (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilir:



“İnsanların, Kıyamet günü Allah katında azabı en şiddetli olanı tasvir yapanlardır.”[215]



Ebu Hureyre’den Rasûlullah’ın (s.a.v.) şu sözü nakledilir:



“Allah Teâlâ buyurur ki: “Benim yarattığım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim vardır! Haydi bir tane yaratsınlar! Haydi bir parça yaratsınlar!..”[216]



İbni Abbas’dan (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şu hadisi rivayet edilir:



“Her tasvir yapan (ruh taşıyan canlı resim yapan) kişi cehennemdedir. Yaptığı her resim için bir ruh yaratılır ve cehennemde azap edilir.”



İbni Abbas (r.a.) der ki:



“Mutlaka yapacaksan ağaç ve ruh taşımayan varlıkların resmini yap.”[217]



Bu hadisler; insan olsun, diğer hayvanlardan olsun ruh taşıyan varlıkların iki boyutlu resimlerini yapmanın -ister basılmış, ister çizilmiş, isterse oyulmuş, yontulmuş veya işlenmiş olsun ya da kalıp vb. şeylerle dökülerek elde edilmiş olsun- haram olduğuna delildir. Tasvirin haramlığı hakkındaki hadisler bütün bunları kapsar.



Müslüman, şeriatın kurallarına boyun eğer ve “Ben ona tapmıyorum ve secde etmiyorum ki!” diyerek tartışmaya girmez. Akıllı insan, günümüzde resim yapmanın/çekmenin yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan sadece bir kötülüğe basiretle bakarak düşününce şeriatın resim yapmayı/çekmeyi yasaklamasındaki hikmetin bir kısmını anlar. Bu kötülük, resimlerin yol açtığı, iç güdülerin uyarılması ve şehvetlerin tahriki şeklinde ortaya çıkan, hatta fuhşa kadar varan bir kötülüktür.



Müslümanın, evinde ruh taşıyan varlıkların resimlerini bulundurmaması gerekir. Ki, meleklerin onun evine girmekten kaçmalarına neden olmasın. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:



“Melekler, köpek ve resim bulunan eve girmez.”[218]



Bazı evlerde bir kısmı kafirlerin tapındığı ilahların heykeli olan ve süs ya da sanat eseri gerekçesiyle konulan biblolar bulunmaktadır. Bunun haramlığı diğerlerinden daha şiddetlidir. Yine asılı olan resim, asılı olmayan resimden daha kötüdür. Bu resimler çoğu kez, resimdeki kişinin yüceleştirilmesine, üzüntülerin tazelenmesine ve övülmelere yol açar. “Resimler hatıra için” denilemez. Çünkü, yakın ve değerli bir müslümanın gerçek hatırası kalpte olur. Onlar için rahmet ve bağışlanma dileyerek dua edilir. Evde bulunan her resmin çıkartılması ya da üzerinin kapatılması gerekir. Ancak; kutu üzerlerinden bulunması kaçınılmaz hale gelen resimler, sözlükler, kaynak eserler ve kendisinden faydalanılan kitaplardaki resimler gibi çıkarılması zor ve oldukça meşakkatli olanlar -imkan ölçüsünde yok edilmesine çalışmak kaydıyla- istisna tutulabilir. Bunların bir kısmında bulunan çirkin resimlerden de sakınmak gerekir. Ayrıca, kişisel resmi belgelerde olduğu gibi, ihtiyacın gerektirdiği resimleri saklamak mümkündür. İlim ehlinden bir kısmı değer verilmeyen resimlere (ayaklar altında olması gibi) izin vermiştir.



“Gücünüz yettiğince Allah’tan sakının.” (Teğabun: 64/16) [219]