İhtiyacı Olmadığı Halde İnsanlardan İstemek

Sehl İbnu’l Hanzele’den (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:



“İhtiyacını giderecek kadar bir şeyleri olduğu halde insanlardan isteyen ancak cehennem ateşini çoğaltmak istemiştir.” Dediler ki:



“İstemeyi gerektirmeyecek yeterlilik nedir?” şöyle buyurdu:



“Sabah ve akşam yiyeceği miktarıdır.”[167]



İbni Mes’ud’dan (r.a.) Rasûlullah’ın (s.a.v.) şu hadisi rivayet edilmiştir:



“Kendisine yetecek miktar malı olmasına rağmen dilenen kimse kıyamet günü yüzünde yaralar ve sıyrıklar olduğu halde gelecektir.”[168]



Bazı dilenciler mescidlerde cemaatin önünde durarak yakınırlar ve tesbihata engel olurlar. Bunlardan bir kısmı da yalan söyler, sahte evrak düzenleyip bir takım hikayeler uydururlar. Bazen de aile fertlerini mescidlere dağıtıp daha sonra topluyorlar. Allah’tan başka kimsenin bilmediği bir zenginliğe sahip olmalarına rağmen bir mescidden diğerine dolaşıp dururlar. Mirasları öldükleri zaman ortaya çıkar. Bunların dışında, gerçekten muhtaç durumda olanları ise bilmeyen kimse iffetlerinden dolayı zengin zanneder. Onlar, insanlardan yüzsüzlük ederek istemezler. Ve onların farkına varılıp kendilerine sadaka verilmez.[169]