Zıhâr

[107]



Zıhar yapmak, müslümanlar arasında yaygın olan eski cahiliye adetlerinden biridir. Erkek, karısına “Sen bana anamın sırtı gibisin”, “Sen bana kızkardeşim nasıl haramsa öyle haramsın” vb. hoş olmayan sözler söyler. Kadına zulüm içermesi nedeniyle şeriat bunu çirkin saymıştır. Allah subhanehu bu olayı şu şekilde tanımlar:



“İçinizden zıhar yapanların kadınları onların anaları değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar çirkin bir laf ve yalan söylüyorlar. Şüphesiz Allah; affedicidir, bağışlayıcıdır.” (Mücadele: 58/2)



Şeriat, zıharın keffaretini hatayla adam öldürmenin keffaretine benzer bir şekilde ağır bir keffaret olarak belirlemiştir. Bu, Ramazan’da gündüz (oruçluyken) hanımıyla ilişkide bulunanın karşılaması gereken keffaretin aynısıdır. Karısına zıhar yapanın bu keffareti yerine getirmeden ona yaklaşması caiz değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:



“Kadınlardan zıhar ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi azad etmeleri gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Buna imkan) bulamayan kimse, hanımıyla temas etmeden önce ardarda iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu (hafifletme) Allah’a ve Rasulü’ne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar Allah’ın hükümleridir. Ve kafirler için acı bir azap vardır.” (Mücadele: 58/3-4) [108]