i- İntihar:

Bir başkasının hayatına son vermek haram olduğu gibi, kendi canına kıymak da haramdır; çünkü hiçbir kimse hayatını satın alarak veya kendi irâdesi ve imkânıyla sahip olmamıştır; hayat Allah'ın emânetidir, onu alma hakkı yalnızca O'na âittir. "Kendinizi öldürmeyin; şüphesiz Allah size acımaktadır." (4/Nisâ, 29) meâlindeki âyet -insan ne kadar acı çekerse çeksin- intiharı haram kılmaktadır. Çünkü ölüm, insan için daha hayırlı hale gelince insana -kendinden daha merhametli olan- Allah onun hayatına son verecektir.



"Hak etmedikçe -Allah'ın haram kıldığı- cana kıymayın." (6/En'âm, 151) meâlindeki âyet, bazı durumlarda insanın ölümü hak edeceğini, ancak bu durumda toplumun (İslâm devletinin) -adâlet müessesesi vâsıtasıyla- onun hayatına son verebileceği ifâde etmektedir. Bu da şu yollarla olur:   



1- Kısas: Birisini haksız yere öldüren ölüm cezasına çarptırılır: "Sizin için kısasta hayat vardır." (2/Bakara, 179)



2- Hadd: Evli olan kimsenin, dört kişi fiil halinde görecek kadar açık zinâ yapması ölüm cezasına sebep teşkil eder.



3- İrtidâd: İslâm'a girdikten sonra ondan çıkarak küfrünü açıklamak. Bir hadis, bu üç durumu bir arada ihtivâ etmektedir: "Şu üç şeyden biri sebebiyle olmadıkça müslümanın kanı helâl olmaz: Cana karşı can, evli zinâkâr, dinini terkedip cemaatten ayrılan." (Buhârî, Diyât 6; Müslim, Kasâme 25, 26)