e- Uğursuz Saymak:

İnsanlar, eskiden beri bazı yer, zaman, şahıs ve şeyleri uğursuz veya uğurlu saymışlar, bu inanca göre karar verdikleri, hareket ettikleri olmuştur. Hiçbir ilmî ve dinî esasa dayanmayan bu inanç İslâm’da reddedilmiş, uğur veya uğursuzluğu insanların kendi inanç ve davranışlarında aramaları istenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “...Uğursuzluk diye bir şey yoktur; cüzzamlıdan -aslandan kaçar gibi- kaçın.” (Buhârî, Tıb 19, 25, 43-45; Müslim, Selâm 102). Câhiliyye devrinde Araplar baykuşun, ölünün kemikleri veya ruhundan meydana geldiğine, ürküttükleri hayvanların sağ veya sollarından karşı yöne gidişlerine göre uğur veya uğursuzluğa inanırlardı. Bazı gün, şahıs, eşya ve yerleri uğursuz saymak, ölüm veya felâketten söz ederken kulak çekip tahtaya vurarak korunmaya çalışmak da aslı astarı olmayan inanç ve davranışlar arasındadır.