b- Kıyafet Temizliği:

Kılık kıyafetin tesettüre uygun (örtücü) ve güzel olması yanında temizliği de İslâm’ın tâlîmâtı arasındadır:



“Temizlenin, çünkü İslâm temizdir.” (Tirmizî, Edeb 41).



Müslüman toza toprağa karşı açıkta kalan el, kol, yüz, ayak gibi uzuvlarını günde birkaç kere yıkamaya mecbur edilmiştir (abdest). Haftada bir iki kere bütün vücudunu yıkayacaktır (gusül).



Bir adam saçı, sakalı dağınık bir şekilde Rasûlullah’a gelmişti. Peygamberimiz (s.a.s.) düzeltmesini isteyen bir işarette bulundu, o da düzeltti. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:



“Birinizin şeytan gibi saçı başı dağınık gelmesinden bu (şekil) daha iyi değil midir?” (Muvattâ, Şa’r 7).



Bir başkasını pasaklı bir elbise içinde görmüş ve şöyle buyurmuştur:



“Bu adam, elbisesini yıkayacak bir şey bulamamış mıdır?” (Ebû Dâvud, Libâs 14; Ahmed bin Hanbel, 7/357). Düşük kaliteli bir elbise içinde kendisine gelen bir adamla aralarında şu konuşma geçmiştir: Rasûlullah (s.a.s.):



“Malın var mı?” Adam:



‘Evet’



“Hangi çeşit mal?”



‘Allah bana her çeşit maldan verdi.’



“Madem ki Allah sana mal verdi, şu halde nimet ve ikrâmının eserini/izini üzerinde görsün!” (Ebû Dâvud, Libâs 14; Tirmizî, Birr 63, Edeb 45)