İslam Dünyasının Geleceği

İslam Dünyası’nın geleceği, onun İslam’a doğru gidişinde seçeceği yola bağlıdır. İslam dünyası günümüzde izlemekte olduğu ve nifaka, sulandırmaya ve yozlaştırmaya dayalı gidişine devam eder, İslam’a düşman olan davranışlarını sürdürecek olursa, Müslüman Halkların bağımsızlıklarını koruyamayacaklarından ve hatta onu kaybedeceklerinden korkarım. Hatta -Allah korusun- tekrar kölelik zincirlerine vurulacak ve eski kölelik dönemlerindekinden daha kötü bir yaşayışa mahkum olacaktır. Evet, İslam Dünyası’nda yönetimi ellerinde bulunduranların zaman geçmeden akılları başlarına gelecek olursa, temiz bir yaşayışa geri dönmek, yöneticilerin seçimini şaibesiz bir şekilde kendi hür iradeleriyle seçmek üzere halka vermek için gerekeni yapacak olurlarsa; siyaset,  ekonomi ve öğretim sistemlerini İslam ilkeleriyle ve uygarlığıyla uyumlu bir şekilde düzenleyecek olurlarsa; kesin olarak ümid ediyorum ki, müslüman halklar çok kısa bir zamanda dünyanın büyük bir gücü haline geleceklerdir. Hatta tüm ümmetler düzeyindeki alanlarda güçler dengesini elinde blunduracak ve kesin söz kendisinin olacaktır. Müslüman halklar kitlesinin varlığı küçümsenecek bir durum değildir. Doğuda Endonezya’dan başlayıp batıda Fas’a kadar uzanan sayılamayacak kadar araç ve imkana sahip bulunan, muazzam bir insan gücünü elinde bulunduran büyük bir kitle, eğer silkinip İslam İlkelerine bağlanacak olursa ve onun esaslarına uygun bir dayanışma içerisine girecek olursa, acaba doğulu ya da batılı olsun herhangi bir güç onun karşısında durabilir mi?