i- Musîbetlerin Tümünün Sebebi, Günah ve İsyan Değildir:

İnsanın başına gelen belâ ve musîbetler, “sebep” olduğu halde, genellikle günahların sonucu durumunda olsa da, günah ve itaatsizlikten kaynaklanmayan musîbetlere mâruz kalan kimseler de vardır. Zemahşerî diyor ki: “Peygamberler, çocuklar ve deliler gibi günahı olmayan kimselerin başlarına gelen acı ve benzeri musîbetler, ödenecek bir ücret (mükâfât), bir maslahat ve bir (İlâhî) maksat içindir (Keşşâf, 4/226). Kurtubî de şöyle demektedir: “İkrime der ki: ‘Kulun başına gelen hiçbir sıkıntı, hatta daha kötüsü yoktur ki, Allah’ın onu affetmesine veya ancak kendisiyle ulaşabileceği bir dereceye nâil olmasına sebep olmasın.” (Kurtubî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l Kur’an, 16/31). Peygamberlerin başına gelen sıkıntılar da cezâ değil; derecelerinin yükselmesinin murad edildiği belâlar çeşidindendir (Râzî, T. Kebir, 17/172).