3- Semâvî Olmayan (Bâtıl) Dinlerde Günah:

Büyü gücü ilkelerinin hâkim olduğu sihrî dindarlıkta günah, “sihirle ilgili yöntem ve ilkelere hürmet göstermemek veya cemaatin düzenine karşı kusur işlemek” olarak görülüyordu. Böyle bir anlayışta, günahın objesinin sihir ve onun etrafında halkalanan külte kaydırılmış olduğu açıktır.



Dinin kaynağını ve bastırıcı otoritesini tabiatüstü rûhî güçlerde bulan spritüalist zihniyette ise günah, üstün dünyanın güçlerine karşı işlenmiş bir hatayı gösterir. Kültürel kaynakların efsanevî (mitolojik) olgular ve kahramanların oluşturduğu bu toplumlarda, zamanın periyodik olarak tekrarı münâsebetiyle günahtan arınma törenleri yapılmaktadır. Tabiatüstü spritüel güçlerin egemen olduğu bu inançlarda, bir “düşüş” fikri ve bu fikrin başlangıcında bir “ilk cennetlik durum” kavramı bulunmaktadır.



Politeist (çok tanrılı) dinlerde ise günah, birçok tanrıya karşı işlenmiş olduğu kabul edilen bir saldırıdır, bir ihlâldir. Bu kabullenişte günahın silinmesi için dinî bir keffâret talep edilir. Fakat bu anlayış, insan ile tanrılar arasındaki olumsuz ilişkiyi aşamamış, çok nâdir olarak beşerî tavırlara tesir eden ahlâkî şuur halinde şekillenebilmişti.