a- Allah'ı İnkâr veya Şirk Koşma:

        



Genel anlamda ‘fısk’ Allah’ın emrinin dışına çıkmak olduğuna göre ‘fısk’a düşme tavrı öncelikli olarak kafirlerin veya müşriklerin sıfatıdır. Çünkü onlar, Allah’ın hiç bir emrini dikkate almazlar, kendilerine emredilen hiç bir şeyi yerine getirmezler. Bu anlamda ‘fısk’ ile ‘küfr’ arasında bir benzerlik vardır. Daha doğrusu ‘fısk’, ‘küfr’ün anlam sahası içerisindedir. Ancak ondan daha geniş bir manası vardır. Bu yüzden denir ki, her kâfir fasıktır ama her fasık kafir olmayabilir.



Bilindiği gibi Rabbinin emrinden dışarı çıkan ilk yaratık İblis’tir. Kur’an, onun bu itaatsizliğini ‘fısk’ kelimesinin fiiliyle anlatıyor.[24] İblis, bu tavrıyla kafirlerden olmuştur.[24] Demek ki Allah’ın emrini tanımayarak, O’na itaatten yüz çevirmek, bu emirden dışarı çıkmak ‘fısk’tır ve bu itaatsizliği tıpkı şeytanın mantığı ile yapanlar da küfre düşerler.



Hem Allah’a şirk koşup, hem de yeryüzünde bozgunculuk çıkaran ve kendilerine gönderilen elçileri dinlemeyen müşrikler cezalandırılmışlardır. Kur’an, bu şekilde davrananları iman etmeyen ve ‘fısk’a düşmüş kimseler olarak anıyor.[24]



Peygamberimizin sağlığında iman ettiğini söylediği halde Peygambere ve İslâma ihanet etmekten, zarar vermekten geri durmayan Abdullah b. Selûl gibi münafıklar aynı zamanda fıska düşüp kafir olmuşlardır.[24]



Anlamsız bir biçimde uyduruk tanrılara (putlara) ibadet edenlerin tavrı da fısk’tır. Böylesine bir dalâlete (sapıklığa) düşenler de gerçeği kabul etmekten yüz çeviren fasıklardır.[24]



Hz. İsa’ya (as) indirilen dini daha iyi yaşamak için ruhbanlık uyduranlar, sonra da bırakın bu uydurdukları ruhbanlığın gereğini yapmayı; onların bir çoğu yoldan çıkmış fasıklar oldular.[24]



Doğru yoldan çıkmış pek çok Kitap Ehlinin[24], Allah’ı ve Peygamberini inkâr etmiş münafıkların[24], Peygamberlerin soyundan geldikleri halde doğru yoldan ayrılmış kimselerin[24] tutumları fısk’tır.



Allah (cc) kendisine inanıp salih amel işleyenleri, kendilerinden önce gelenlerin yerine halef kılar (onların yerine geçirir). Onlara yeryüzünde iktidar ve çeşitli ni’metler verir. Onların korkularını emniyete çevirir. Buna rağmen onlardan kim küfre saparsa, Rabbinin âyetlerine karşı gelirse, o fasıklardan olur.[24]



Kur’an, şirk koşanlara, küfre sapanlara ve korkusuzca günâh işleyenlere ‘zalim’ demektedir. Zulme sapmak, zalim olmak ta bir ‘fısk’tır. Allah’ın emirlerine karşı gelenler, dinin çizdiği sınırları taşanlar şüphesiz zulme düşerler.[24]