7 - Sağlam İman Ve Gerçek Kuvvet.

Allah- kalp rabıtasının meyvelerinden bir diğeride, kısır görüşün, “işte gerçek bundan ibaret, bunun dışında ne varsa hepsi bir sürü sapıklık yığınından başka bir şey değil.” dediği maddi güçler karşısında, hakiki kuvvetin aslında Allah’tan alındığı gerçeğidir.



 İktisadi, içtimai, siyasi ve maddi güçler... Bütün bunlar birer hakikattir; fakat küçücük ve basit hakikatler... Bunların hiçbiri son sözü söyleyen ve bütün işlerin kesin sonuçlara bağlanması tekellerinde olan gerçekler değildir.



Ölmemiş ve sönmemiş iman, bütün bu kuvvetlerle çarpışmaya, hepsini mağlup etmeye ve bunları doğru ve gerçek yönlerine yöneltmeye muktedirdir!..



Peygamberimiz (s.a.v.) in vefatı üzerine, Ridde harplerinin arafesined, dinden dönenlere karşı, Hz. Ebu Bekir tek başına durduğu zaman, O’nu dünyada mevcut bütün güçlerden hangisi ve kimler desteklemiştiki?!..



Ordular, harbetmek istemiyor... Fikirler, bu yüzden İslam’a ağır darbeler vurulabileceğinden yakınıyor ve Hz. Ebu Bekir tek başına... Gerek cahiliyet devrinde ve gerekse İslami devirlerde, cesaret ve kahramanlık yönünde insanların en sert ve en amansızı Hz. Ömer bile onu yalnız bırakmış!..



Hz. Ebu Bekir, dünya bir yana kendisi bir yana iken, bütün bu güçler karşısında nasıl durdu?.. Nasıl muzaffer oldu?!. Gerek dağınık fikirleri ve gerekse ordu kuvvetlerini kendi safına nasıl çekti?!.. Bu, tarihte eşi olmayan işi yapan İMAN değilde nedir?!..



Bu, İslam’ın terbiye edip geliştirdiği; İslam peygamberine bağlılık yönünden en sağlam ruh gücüne sahip; ve hakkında Cenab-ı Hakkın:



“İkisi mağara da iken (Muhammed) o ikinin ikincisi idi. (birinci, Ebu Bekir)” (Tevbe: 9/40)



Buyurduğu, eşi görülmedik ruh gücü değilde nedir?!.. işte Hz. Ebu Bekir bundan dolayı tek başına direnmiş ve bu ruh cevheri sayesinde terazinin kefesi İslam lehine ağdırmıştır.