1- Saptırmak anlamında:

        



‘İdlâl’ şeklinde geçmekte ve başkasını saptırmak, doğru yoldan alıkoymak, gerçek yolu kaybettirmek manalarına gelmektedir. (‘Ağvâ ve sadde’ fiileri de saptırmak manasında olup ‘idlâl’  kelimesiyle yakın ilgileri vardır.)



Şeytan hakkında şöyle söyleniyor: “Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım…” (Nisa: 4/119)



Kur’an ayrıca Firavunun ve altından buzağı yapıp İsrailoğullarına ‘işte sizin ilâhınız budur’ diyen Samirî’nin birer saptırıcı olduğunu vurguluyor.[3]